Gelişmişliğin simgesi olarak gösterilen demiryolları, 151. yaşını yarın
kutlayacak. 1856 yılında demiryolu ile tanışan Türkiye'de, demiryolu
kimi zaman karayollarına yenildi, kimi zaman ise altın dönemini yaşadı.
Son dönemlerde ise demiryolları hızlı tren, Marmaray gibi önemli
projelerle hızlı bir yükselişe geçti.
İLK HAT İZMİR-AYDIN
1856 yılında demiryolu ile tanışan Türkiye, Cumhuriyet öncesinde
demiryolu hatlarının büyük bölümünü yabancılara verilen imtiyazla
yaptırmaya başladı. İlk kazma 130 kilometrelik İzmir-Aydın hattına
İngilizler tarafından vuruldu. Bu hat, bölgenin nüfus bakımından
kalabalık, ticari potansiyeli yüksek, İngiliz sanayisinin gereksinim
duyduğu hammaddeye kolay ulaşması, ayrıca Ortadoğu'nun kontrol altına
alınarak Hindistan yollarının denetim altına alınması bakımından
stratejik bir öneme sahip olması nedeniyle seçildi.
1856-1922 yılları arasında toplam 8 bin 619 kilometre demiryolu
hattı yapılırken, demiryolu hattının 4 bin kilometrelik bölümü
Cumhuriyetin ilanı ile belirlenen milli sınırlar içinde kaldı.
YILDA 30 KM DEMİRYOLU
1923-1950 yılları arasında ise hazırlanan 1. ve 2. Beş Yıllık
Sanayileşme Planlarında demiryollarına öncelik verildi. Bu dönemde
demiryolu hatları milli kaynaklara yönlendirilerek, sanayinin yurtta
yayılma sürecinde etkili oldu.
"Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan" dizesiye 10. Marşında
bile yer alan demiryollarının gelişimi 2. Dünya savaşı ile birlikte
değişmeye başladı. Demiryolu yatırımları Demokrat Parti iktidarında,
ulaşımda tercihin tamemen karayollarına verilmesiyle adeta unutulmaya
başladı.
1960 sonrası planlı kalkınma dönemlerinde, demiryolları için
öngörülen hedeflere hiçbir zaman ulaşılamazken, 1950-1980 yılları
arasında yılda sadece ortalama 30 kilometre yeni hat yapılabildi.
KARAYOLLARI YÜZDE 80 DEMİRYOLU YÜZDE 11 UZADI
1980'li yılların ortalarında ise, Türkiye'de hızlı bir karayolu
yapım seferberliği başlatıldı, otoyollar GAP ve Turizmden sonra
Türkiye'nin 3. büyük projesi olarak kabul edildi.
Bu çerçevede 1990'li yılların ortalarına kadar otobanlar için yılda
yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Buna karşılık, özellikle
önemli demiryolu altyapı yatırımları konusunda her hangi bir projenin
hayata geçirilmedi. Buna karşılık Mavi Tren projesiyle, demiryolu yolcu
taşımacılığı cazip halie getirilmeye çalışırken, altyapı olarak
kaydadeğer yatırım yapılmadı.
1950'li yıllardan sonra uygulanan karayolu ağırlıklı ulaşım
politikaları sonucunda, 1950-1997 yılları arasında karayolu uzunluğu
yüzde 80 artarken, demiryolu uzunluğu sadece yüzde 11 oranında arttı.
Türkiye'de yolcu taşıma paylarına bakıldığında, karayolunun yolcu
taşıma payı yüzde 96, demiryolunun yolcu taşıma payı ise yalnızca yüzde
2 seviyelerinde olduğu görülüyor.
Son dönemde başlatılan Hızlı Tren, Marmaray ve Bakü-Tiflis-Kars
Demiryollu Projeleri ile demiryolları altın çağını arıyor. Türkiye'de
şu an toplam 10 bin 984 kilometre uzunluğunda demiryolu hattı
bulunuyor.
kutlayacak. 1856 yılında demiryolu ile tanışan Türkiye'de, demiryolu
kimi zaman karayollarına yenildi, kimi zaman ise altın dönemini yaşadı.
Son dönemlerde ise demiryolları hızlı tren, Marmaray gibi önemli
projelerle hızlı bir yükselişe geçti.
İLK HAT İZMİR-AYDIN
1856 yılında demiryolu ile tanışan Türkiye, Cumhuriyet öncesinde
demiryolu hatlarının büyük bölümünü yabancılara verilen imtiyazla
yaptırmaya başladı. İlk kazma 130 kilometrelik İzmir-Aydın hattına
İngilizler tarafından vuruldu. Bu hat, bölgenin nüfus bakımından
kalabalık, ticari potansiyeli yüksek, İngiliz sanayisinin gereksinim
duyduğu hammaddeye kolay ulaşması, ayrıca Ortadoğu'nun kontrol altına
alınarak Hindistan yollarının denetim altına alınması bakımından
stratejik bir öneme sahip olması nedeniyle seçildi.
1856-1922 yılları arasında toplam 8 bin 619 kilometre demiryolu
hattı yapılırken, demiryolu hattının 4 bin kilometrelik bölümü
Cumhuriyetin ilanı ile belirlenen milli sınırlar içinde kaldı.
YILDA 30 KM DEMİRYOLU
1923-1950 yılları arasında ise hazırlanan 1. ve 2. Beş Yıllık
Sanayileşme Planlarında demiryollarına öncelik verildi. Bu dönemde
demiryolu hatları milli kaynaklara yönlendirilerek, sanayinin yurtta
yayılma sürecinde etkili oldu.
"Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan" dizesiye 10. Marşında
bile yer alan demiryollarının gelişimi 2. Dünya savaşı ile birlikte
değişmeye başladı. Demiryolu yatırımları Demokrat Parti iktidarında,
ulaşımda tercihin tamemen karayollarına verilmesiyle adeta unutulmaya
başladı.
1960 sonrası planlı kalkınma dönemlerinde, demiryolları için
öngörülen hedeflere hiçbir zaman ulaşılamazken, 1950-1980 yılları
arasında yılda sadece ortalama 30 kilometre yeni hat yapılabildi.
KARAYOLLARI YÜZDE 80 DEMİRYOLU YÜZDE 11 UZADI
1980'li yılların ortalarında ise, Türkiye'de hızlı bir karayolu
yapım seferberliği başlatıldı, otoyollar GAP ve Turizmden sonra
Türkiye'nin 3. büyük projesi olarak kabul edildi.
Bu çerçevede 1990'li yılların ortalarına kadar otobanlar için yılda
yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Buna karşılık, özellikle
önemli demiryolu altyapı yatırımları konusunda her hangi bir projenin
hayata geçirilmedi. Buna karşılık Mavi Tren projesiyle, demiryolu yolcu
taşımacılığı cazip halie getirilmeye çalışırken, altyapı olarak
kaydadeğer yatırım yapılmadı.
1950'li yıllardan sonra uygulanan karayolu ağırlıklı ulaşım
politikaları sonucunda, 1950-1997 yılları arasında karayolu uzunluğu
yüzde 80 artarken, demiryolu uzunluğu sadece yüzde 11 oranında arttı.
Türkiye'de yolcu taşıma paylarına bakıldığında, karayolunun yolcu
taşıma payı yüzde 96, demiryolunun yolcu taşıma payı ise yalnızca yüzde
2 seviyelerinde olduğu görülüyor.
Son dönemde başlatılan Hızlı Tren, Marmaray ve Bakü-Tiflis-Kars
Demiryollu Projeleri ile demiryolları altın çağını arıyor. Türkiye'de
şu an toplam 10 bin 984 kilometre uzunluğunda demiryolu hattı
bulunuyor.